20 Kasım 2015 Cuma
Yapı denetimde karşılasılan zorluklar
Yapı Denetim Şirketleri Açısından;
Öncelikle merdiven altı olarak tabir edebileceğimiz Yapı Denetim Kuruluşları mevcuttur. Bu Yapı Denetim Kuruluşları Yapı Denetim Kanunu ve Yönetmeliğinde belirtilen fiziki şartlara sahip değildirler.
Birçok Yapı Denetim Kuruluşunun sahibi yetkisiz müteşebbislerdir. Bu müteşebbisler bir mühendisin geçim kaygılarından doğan zaaflarını kullanarak diploma kiralama yoluna giderek, yasal olarak denetleme işini yapan tüzel kişi konumuna gelmektedirler.
Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünün Yapı Denetim kuruluşunu denetlemek ile görevli memurları denetleme yaptıkları tarihte, bazı şirketlerin mevcut bilgisayarlar dahi eş den dosttan emanet olarak tedarik edilmektedir.
Yönetmelik gereği olması gereken motorlu araç da kiralama şeklinde yerine getirilmektedir.
Yapı denetim kuruluşları inşaat maliyet bedeli üzerinden hesaplanan miktarı resmi olarak faturalarına yansıtıyorlar ancak daha sonra yaptığı özel anlaşma gereği paranın önemli bir kısmını müteahhite iade ediyor. Oluşan bu gelir kaybı ise denetçi ücretlerinin minimuma çekilerek veya bazen denetçi ücretlerinin ödenmemesi ile telefi edilmeye çalışıyor. Bundan dolayı oluşan bu ücret karşılığı denetçilerin önemli bir kısmı işi ve projeyi görmeden denetleme yapan kişi konumuna gelmektedir.
Aldığımız duyumlardan çıkardığımız kadarı ile özellikle belediye personeli denetim firmasının seçiminde yapı sahibi veya müteahhit üzerinde nüfuzunu kullanarak baskı ve telkin yapmaktadır. Bu durum da denetim firmalarının mağduriyetine neden olmaktadır.
Yapı denetim kuruluşlarının önemli bir kısmında mühendislerin çalışma odaları ve proje inceleme imkanı dahi mevcut değildir.
Yapı Denetçileri Açısından;
Yapı denetim işi yapmaya yetkili mühendislerin yetkilerini bir başkasına devretmeleri nedeni ile işin uzmanı olmayan kişilerin sektöre girerek yapı denetim sistemi yozlaşmaktadır.
Yapı denetçileri bu işi bir ek gelir ve ek iş olarak görmektedirler. Bunun nedeni yapı denetim mühendislerinin aldıkları ücretin yeterli olmayışıdır.
Yapı denetçilerinin bağlı olduğu meslek odaları denetçileri mesleki formasyon konusunda denetlememektedir. Buda denetçilerin piyasa koşullarına teslim olmasını doğurmaktadır.
Denetçiler projelere ve inşaat ile ilgili diğer tutanaklara ıslak imza atmadıkları için yapılan denetleme kağıt üzerinde kalmaktadır. Bu nedenle denetim işi bürokratik bir işlevin ötesine geçmemektedir.
Bakanlık veya Devletin Sisteme Yaklaşımı Açısından Sorunlar:
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Yapı Denetim firmalarını denetleme işini gereğince yapmamaktadır.
Bakanlık 4708 sayılı yasa ile ilgili olarak medyada halkı bilinçlendirmek için Kamu Spotu şeklinde sunum hazırlamalıdır.
Denetçileri denetleyen hiçbir kurum uygulamada mevcut değildir.
Yapı Denetim Kuruluşlarının rekabeti sonucu oluşan kırımların önüne geçilecek otomatik dağıtım sistemine ait bilgisayar yazılımlarının geliştirilmelidir.
Denetimin tüzel kişi ile değil gerçek kişi ile yapılabileceği kamu otoritesi tarafından göz ardı edilmektedir.
İşin sahibi olan kişilerin işin uzmanı olmadığından ve olması da gerekmediğinden dolayı denetçiye ihtiyacı olduğu ruhsat aşamasında yerel yönetimler tarafından işin sahibine izah edilmelidir.
İlgili Bakanlık yapı denetimin sisteminin paydaşları olan denetçi, meslek odaları ve denetim firmaları ile ortak bir çalışma yapmalıdır.
İşin başlangıcı olan sözleşme aşamasında ve işin sonucu olan İskan aşamasında tüm denetçilerin yerel yönetimlerin huzurunda bizzat ıslak imza atması sağlanmalıdır.
Yapı denetçilerin ücretleri Çevre ve Şehircilik İl müdürlüğünde oluşturulacak büro tarafından yapı denetim kuruluşunun hak edişlerinden kesilerek ödenmesi veya benzeri diğer formüllerin uygulanması şeklinde olmalıdır.
Yapı Denetçileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Şahin YILMAZ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder